qizemin web sayfasý
  вυяѕα мє∂яєѕєℓєяι
 

Yeşil Medrese (Osmangazi)

Çelebi Sultan Mehmet’in isteği ile 1415-1919 yıllarında yapılan Yeşil Cami Külliyesi, cami, medrese, hamam, imaret ve medreseden meydana gelmiştir. Yapı topluluğundan, caminin cümle kapısı üzerindeki kitabeden öğrenildiğine göre mimarı Hacı İvaz Paşa’dır.

Yeşil Medrese Çanlı (Yeşil) Deresi’nin yanında, Babacan Köprüsü’nün yakınındadır. Sultaniye Medresesi olarak da bilinen Yeşil Medrese'nin yapımını Çelebi Sultan Mehmed diğer külliye yapıları ile birlikte 1419 yılında başlatmıştır.

Anadolu Selçuklu medreselerinin bir devamı niteliğinde olan Yeşil Medrese plan olarak Yıldırım Medresesine de çok yakındır. Medreseye kuzeydeki üzeri çapraz tonozlu bir eyvandan girilmektedir. Geniş bir avlusu bulunan medresenin avlusunda mermerden bir havuz bulunmaktadır. Medrese bu avlunun etrafında revaklı bir gezi yeri ve bunun arkasında 14 medrese odasından meydana gelmiştir. Bu odalardan beşi doğu, diğer beşi batı yönünde olup, girişin iki yanında da ikişer oda bulunmaktadır. Avluyu üç taraftan kuşatan odaların önündeki revak, 18 sütunun birbirine sivri kemerlerle bağlanması ile meydana gelmiştir. Buradaki sütun gövdeleri ile başlıkların bir kısmı Bizans dönemine ait devşirme parçalardır. Bu revakların üzeri de yakın tarihlerde yapılan onarımlar sırasında çatı ile örtülmüş ancak orijinalinde bunların küçük birer kubbe ile örtülü olduğu bilinmektedir.

Giriş kapısının karşısına gelen kısımda iki taraftan merdivenle çıkılan, üzeri sekiz kasnaklı kubbeli bir dershane bulunmaktadır. Kare planlı bu dershanenin üst örtüsü Türk üçgenleri yardımıyla kubbe ile tamamlanmıştır.

Medresenin iki yanında bulunan küçük eyvanlardaki iki merdiven medresenin başlangıçta iki katlı olarak düşünüldüğünü göstermektedir. Ancak, ikinci kat yapılmamıştır. Yeşil Medrese yapımından sonra 1572, 1583, 1617, 1670, 1688, 1742, 1767, 1770, 1775, 1825 ve 1974-1975 yıllarında onarılmıştır.

Cumhuriyetin ilanından sonra, 1923 yılında Yeşil Medrese’de Bursa Arkeoloji Müzesi kurulmuştur. Yeşil Medrese 1975 yılından itibaren Bursa Arkeoloji Müzesine bağlı Türk ve İslam Eserleri Müzesi’dir.



Muradiye Medresesi (Osmangazi)

Muradiye yapı topluluğunun bir bölümünü meydana getiren Muradiye Medresesi caminin batısında bulunmaktadır. XV.yüzyılın başlarında Sultan II.Murad tarafından yaptırılmıştır. Kitabesi günümüze gelememiştir.

Medrese plan olarak Bursa Yıldırım ve İznik Süleyman Paşa medreselerine benzemektedir. Taş ve tuğladan yapılan medreseye sivri kemerli bir kapıdan girilmektedir. Bu girişin sağında ve solunda üçer tane sivri kemer alınlıklı pencere ve yedi sıra stalaktitli bezeme bulunmaktadır. Bu giriş eyvanın sekizgen kasnağa oturan bir kubbe ile üzeri örtülmüştür.

Girişten, 16.80x16.80 m. ölçüsünde ortasında sekiz köşeli havuzun bulunduğu bir iç avluya girilmektedir. Bu avlunun üç tarafı revaklarla çevrilidir. Yan revaklar kubbeli, girişin yanındakiler ise çapraz tonozludur. Buradaki revak ayaklarından giriş eyvanındaki iki ayak Bizans başlıklı ve mermerdendir. Diğer ayaklar tuğladan yapılmıştır. Revakların arkasında 14 oda bulunmaktadır. Odaların her birisinde bir ocak ve bir pencere vardır. Yalnızca köşe odalarında ikişer pencere bulunmaktadır. Girişin karşısına gelen ana eyvan dershanedir. Bu bölüm avludan daha yüksekte olup, birkaç basamakla çıkılmakta olup, üzeri sekizgen kasnağın taşıdığı bir kubbe ile örtülüdür. Dershanenin duvarları 2.60 m. yüksekliğinde, altı köşe firuze ve lacivert çinilerle kaplanmıştır. Dershane sivri kemerli bir kapı ile avluya açılmaktadır.

Muradiye Medresesi 1603 ve 1950 yıllarında onarılmış, günümüzde Verem savaş Derneği tarafından Dispanser olarak kullanılmaktadır.


Yıldırım Medresesi (Yıldırım)

Yıldırım Camisi yapı topluluğu içerisinde, caminin kuzeybatısında yer alan medrese, vakfiyesinden öğrenildiğine göre 1399 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından yapılmıştır.

Medresenin ön cephesi taştan, diğer bölümleri de taş ve tuğladan yapılmıştır. Medresenin dikdörtgen bir iç avlusu, üç taraftan onu kuşatan revakların arkasında hücreler ve girişin karşısına gelen kubbeli bir dershanesi bulunmaktadır. Bu medrese plan olarak diğer medreselerden daha uzun bir alanda yer almaktadır.

Medreseye giriş kubbe ile örtülü olup, girişin sağ ve solunda ikişer tane stalaktitli niş bulunmaktadır. Ayrıca giriş kenarının iki yanında da küçük sütuncuklar vardır. Buradan ,üzeri kubbeli bir revağa, ardından da avluya geçilmektedir. Avludaki revakların arkasında sağlı sollu sekizer oda bulunmaktadır. Bunlardan kuzeydekiler diğerlerine göre daha büyük yapılmıştır. Odaların hepsi tonozlarla örtülüdür. Odaların içerisinde birer ocak ve ikişer niş bulunmakta olup, bu odaların tamamı ayrı ayrı avluya açılmaktadır.

Girişin karşısına gelen dershane 8.65x8.86 m. ölçüsünde kubbeli bir eyvan şeklindedir. Sekizgen kasnağa oturmuş bu kubbenin köşelerine 13 sıra halinde petekler yerleştirilmiştir. Dershanenin yan ve arka pencerelerinin aynalarında altıgen yıldızlar ve düz tuğlalardan yapılmış bir bezeme bulunmaktadır. Ayrıca burada bir de güneş saati vardır.

Medrese 1640, 1649, 1689, 1671, 1825 ve 1948 yıllarında onarılmıştır. Bu yapı günümüzde dispanser olarak kullanılmaktadır.


Ahmet Paşa Medresesi (Osmangazi)

Bursa, Muradiye’de Beşikçiler caddesi üzerinde bulunan bu medreseyi, Fatih Sultan Mehmet döneminde Şair Veliyüddin oğlu Ahmet Paşa yaptırmıştır. Yapım kitabesi günümüze ulaşamamıştır. Bununla beraber XV.yüzyıl eseri olduğu bilinmektedir. Medrese aynı zamanda Geyikli Medrese ismi ile de tanınmaktadır. Nitekim Ezine’deki Geyikli Köyü bu medreseye vakfedilmiştir.

Medrese kesme taş ve tuğladan yapılmıştır. Dikdörtgen bir plan göstermektedir. Bu medresenin diğer medreselerden ayrılan bir tarafı da girişin 7.56 m. genişliğinde bir açıklık oluşudur. Ortasında bir şadırvan bulunan medrese avlusunda, her iki yanda üçer sütun ve bunların arkasında, her kenarda ayna tonozlu dörder bölüm bulunmaktadır. Girişin sağ ve solunda ayna tonozlu ikişer oda, uzun kenarlarda da dörder oda sıralanmıştır. Bu odaların üzerleri ayna tonozlu olup, yalnızca girişin sağ ve solundaki birer oda kubbe ile örtülüdür. Odalardan her birinde bir ocak ve birkaç niş bulunmaktadır.

Girişin karşısına gelen dershane kare planlı olup, sekizgen kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür. Dışarıya her iki yönde ikişer pencere ile açılmıştır. Medresenin yanında Ahmet paşa’nın türbesi bulunmaktadır. Medrese 1560, 1950 ve 1967 yıllarında onarılmıştır. Günümüzde Halk Eğitim merkezidir.


Beyazıt Paşa Medresesi (Osmangazi)

Beyazıt Paşa Mahallesi’nde Okul Sokak’ta bulunan Beyazıt Paşa Medresesi, Yeşil Külliyenin de doğusundadır. Medreseyi XV.yüzyılda Çelebi Sultan Mehmet döneminde Vezirlik, Rumeli Beylerbeyliği ve Veziriazamlık yapmış olan Beyazıt Paşa yaptırmıştır.

Beyazıt Paşa Medresesinden günümüze yalnızca duvar kalıntıları gelebilmiştir. Bu kalıntılara dayanılarak medrese duvarlarının köşelerinin iri blok taşlardan, diğer bölümleri de tuğla ve taştan yapıldığı anlaşılmaktadır. Kaynaklarda bu medresenin 10-12 odalı olduğu belirtilmiştir. Medrese 1934 yılında şahıslara satılmış, arsası ve kalıntıları üzerine de özel mülkler yapılmıştır.


Eyne Bey (Subaşı) Medresesi (Osmangazi)

Bursa Ebu Şahme Mahallesi’nde bulunan bu medreseyi Yıldırım Beyazıt dönemi Beylerbeyi Subaşı Eyne Bey yaptırmıştır. Sonraki yıllarda 1674’te Sadrazam Hüseyin Paşa medreseyi onarmıştır.

Medrese moloz taş ve tuğladan yapılmıştır. Bir avlu etrafında dokuz odası, bir dershanesi, üst katta da bir kütüphanesi bulunmaktadır. Birkaç basamakla çıkılan sivri kemerli bir niş içerisindeki girişten medrese avlusuna girilmektedir. Avluyu çeviren bu revaklardan sağdaki arazi konumundan ötürü eğimli bir plan düzeni göstermektedir. Avluyu köfeki taşından yapılmış, sivri kemerlerle birbirlerine bağlanmış 12 sütunlu bir revak çevirmektedir. Bu revakların arkasında, her iki sırada dörder tane, bir de giriş yanında olmak üzere 9 hücresi bulunmaktadır. Bu hücrelerin her birisinin içerisinde ikişer küçük niş, bir ocak ve bir de dolap yerleştirilmiştir. Girişin yanındaki bir merdivenle de üst kattaki iki odalı kütüphaneye çıkılmaktadır.

Girişin karşısına gelen dershane, 6.20x6.20 m. ölçüsünde kare planlı olup, üzeri sekizgen kasnağa oturan bir kubbe ile örtülmüştür.

Medrese 1683 ve 1965 yıllarında onarılmıştır. Günümüzde kütüphane olarak kullanılmaktadır.


Lala Şahin Paşa (Hisar) Medresesi (Osmangazi)

Lala Şahin Paşa Medresesi, kale içinde Kavaklı Caddesi üzerinde bulunmaktadır. Orhan Gazi ve Sultan I.Murad’ın kumandanı, Rumeli beylerbeyi Lala Şahin Paşa tarafından 1339 yılında yapılmıştır. Medresenin savaş ganimetleri ile yapıldığı söylenmektedir.

Medrese köfeki taşı ve tuğladan yapılmıştır. Kuzey-güney doğrultusunda tonozlu bir eyvan ile bunun önünde üzeri kubbeli bir kare mekan, iki yanında da sekiz adet tonozlu birbirlerine simetrik odalardan meydana gelmiştir. Medresenin mermer söveli girişinden sonra, zeminden 0.60 m. yüksekliğinde tonozlu bir bölüme geçilmektedir. Buradaki tonoz ile kubbeyi birbirinden ayıran kemer Bizans dönemine ait, Bizans başlıklı iki mermer sütun üzerine oturtulmuştur.

Medrese 1515, 1787, 1818, 1844 ve 1968 yıllarında onarılmıştır. Günümüzde çocuk kütüphanesi olarak kullanılmaktadır.


Vaiziye Medresesi (Osmangazi)

Bursa Atatürk Caddesi üzerinde bulunan Vaiziye Medresesi XV.yüzyılın ilk yarısında Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırılmıştır. Mahkeme Medresesi diye de tanınan bu medrese 1854 depreminde, ardından da bir yangın sonucu harap olmuş ve günümüze yalnızca dershanesi ile 10 hücresi gelebilmiştir. Burada 1957 yılında yapılan kazı sonrası medresenin planı ortaya çıkarılmış ve buna dayanılarak da yapının restorasyonu tamamlanmıştır.

Medrese moloz taş ve tuğladan yapılmış olup, bir avlu çevresinde 21 hücre, bir dershane ve doğusunda da kubbeli birkaç odası bulunduğu anlaşılmıştır. Yapının etrafı 37 dükkan ile çepeçevre kuşatılmıştır.


Ali Paşa Medresesi (Osmangazi)

Bursa, Ali Paşa Mahallesi’nde, Ali paşa Camisi’nin yanında bulunan medreseyi Çandarlı Halil hayrettin paşa’nın oğlu, Yıldırım Beyazıt’ın Veziri Ali paşa XIV.yüzyılın sonlarında yaptırmıştır. Ancak bu medrese yıkılmış ve günümüze gelememiştir.


Aşağı İnebey Müftü Ahmet Paşa Medresesi (Osmangazi)

Bursa Ulu camisi yakınındaki bu medreseye Küçük İne Bey, Aşağı İne Bey ve Müftü Ahmet Paşa Medresesi isimleri verilmiştir. Sultan çelebi Mehmet Döneminde Hızır Bey’in oğlu olan ve Müftü unvanı ile tanınan Ahmet Paşa tarafından XIV.yüzyılda yaptırılmıştır.

Medresenin bir kubbeli dershanesi ve 11 adet de hücresi bulunuyordu. Medrese günümüze gelememiştir.


Başçı İbrahim Medresesi (Osmangazi)

Bursa maskem semtinde, Başçı İbrahim Sokağı’nda, Başçı İbrahim Camisi’nin yanında bulunan medrese, cami ile birlikte XV.yüzyılda yapılmıştır. Dershane ve hücrelerden meydana gelen bu medrese de yıkılmış, revaklı kısmı camiye eklenmiştir.


Bıyık Mahmut Medresesi (Osmangazi)

Bursa Yeşil semtinde, Fatih devri alimlerinden Bıyık Mahmut tarafından yaptırılan medrese küçük ölçüde bir yapı idi. Sekiz hücresi ve bir dershanesi bulunan bu medrese de günümüze gelememiştir.


Çendik Medresesi (Osmangazi)

Bursa Kara Şeyh Camisi yakınında bulunan bu medreseyi, Fatih Sultan Mehmet dönemi vezirlerinden Söle Mehmet Paşa yaptırmıştır. Medrese 1906-1907 yıllarına kadar ayakta bulunuyordu. 12 hücreli ve bir de dershanesi olan bu medrese de günümüze gelememiştir.


Fazlullah Paşa Medresesi (Yıldırım)

Yıldırım Emir Sultan semtinde, Selviler Sokağı’nda bulunan medreseyi, Sultan II.Murad dönemi vezirlerinden Fazlullah Paşa yaptırmıştır. Aynı zamanda bu medreseye Tahtakale’deki Yoğurt hanı’nı ve yanındaki dükkanları vakfetmiştir. Bu medrese de bilinmeyen bir tarihte yıkılmıştır.

Ferhadiye Medresesi (Yıldırım)

Yıldırım, Kara Davut ve İncirli caddeleri kavşağında, Yıldırım Beyazıt Külliyesi yakınındaki bu medreseyi, Yıldırım Beyazıt’ın hazinedarı ve veziri Ferhat Paşa XIV.yüzyılın sonlarında yaptırmıştır. Bu medreseden de günümüze herhangi bir iz gelememiştir.


İvaz Paşa Medresesi (Osmangazi)

Bursa Ulu cami yakınında bulunan bu medreseyi Çelebi Mehmet ve II.Murad dönemi vezirlerinden ve aynı zamanda Yeşil Külliyesi’nin mimarı İvaz Paşa XV.yüzyılın ilk yarısında yaptırmıştır.

Medrese bir dershane, 2 sofa ve 14 hücreden meydana geliyordu. Bursa yangınında yanmış, medreseden günümüze hiçbir iz gelememiştir.


Kara Eyne Bey Medresesi (Osmangazi)

Bursa, Tatarlar Caddesi ile Beyazıt Camisi arasında bulunan bu medreseyi, Yıldırım Beyazıt dönemi beylerinden Kara Eyne Bey XV.yüzyılın başlarında yaptırmıştır. Eyne bey bu medreseye bazı vakıflarda bulunmuş, ancak bilinmeyen bir tarihte yıkılmış ve ortadan kalkmıştır.

Bursa medreseleri arasında bulunan, Ebu İshak, Fazıl Abdurrahman, Ferhadiye, Gökdere, Gülçiçek Hatun, Hamza Bey, Hançeriye, Haraççıoğlu, Hundi Hatun, İsa Bey, Kadri Efendi, Kara Hasan Paşa, Karşıduran Süleyman, Kurşunluoğlu İbrahim, Manastır (Orhangazi), Molla Fenari, Molla Hüsrev ve Sarrafiye medreselerinden hiçbir iz günümüze gelememiştir.


İshak Paşa Medresesi (İnegöl)

İshak Paşa yapı topluluğu, 1486 tarihli vakfiyesinden öğrenildiğine göre 1468-1469 yıllarından önce İshak Paşa tarafından cami, medrese ve türbe olarak yaptırılmıştır. İshak Paşa Medresesinin giriş kapısı üzerinde 59x83 cm. ölçüsünde 3 satırlık mermer kitabesinde Sultan II.Beyazıt döneminde 1482-1483 tarihinde yapıldığı belirtilmiştir.

Kitabenin Türkçesi:
Bu şerefli medresenin yapılmasını Osmanlı mirlivalarının büyüklerinden…..(okunamadı) emretti.
Sultan oğlu Sultan Beyazıt bin Muhammed Han-Allah mülkünü ve saltanatını ebedi kılsın-ın zamanında
İnşaatın sona erişi ve açılış Allah’ın yardımı ve başarı inayetiyle “Makamu’t-tedaris” tarihinde vuku bulmuştur.

Medrese kitabesindeki tarih ile vakfiyedeki bilgiler birbiri ile eşdeğerdir. Kitabe 1482-1483’te inşaatın tamamlandığını belirtmektedir. Vakfiyede ise, imaret ve zaviyenin bina edilmesinden sonra h.873’te (1468-1469) emlak ve akarın vakfedildiği, daha sonra binanın hayratını arttırmak amacıyla İnegöl’deki imaretinin yanında medreseyi yaptırdığı belirtilmektedir.

Medrese, açık avlulu medrese plan tipinde olup, U şeklindedir. Medrese avlusu kuzey, doğu ve batıdan medreseyi oluşturan revaklarla çevrelenmiştir. Medresenin güney kısmı dışa açıktır. Dershane avlunun kuzeyinde, giriş ekseninin üzerindedir. Avlunun doğu ve batı kanatlarında dershane ile birleşen her iki kanatta altışardan 12 hücre bulunmaktadır. Kuzeydoğu, kuzeybatı, güneydoğu ve güneybatı köşe hücreleri ikişerden dört, diğerleri de ikişer pencere ile dışarı açılmışlardır. Bu odaların içerisinde nişler ve ocaklar bulunmaktadır. Medrese odalarının avlu tarafında birbirlerine ve duvarlara sivri kemerlerle bağlanmış 12 kare paye, 13 bölümlü bir revağı oluşturmuştur. Ayrıca dershane önündeki revak bölümü ise, kare planlı üçgen pandantifli kubbe örtülüdür. Diğer hücreler ayna tonozlu ve beşik tonoz örtülüdür.

Medresenin kuzey duvarında bulunan dershane, altta iki dikdörtgen, üstte iki sivri kemerli, doğu ve batıda altta dikdörtgen, üstte yine sivri kemerli birer pencere ile aydınlatılmıştır. Dershanenin üzeri onikigen kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür. Kasnakta sivri kemerli, alçı şebekeli pencereler bulunmaktadır.

Medresenin yalnızca güney revağı cephesinde altıgen motifli geometrik bir süsleme görülmektedir. Bu bezemede altıgen tuğla ile oluşturulmuş ve içerisine de kesme bir taş yerleştirilmiştir. Ayrıca yapı içerisindeki dikdörtgen pencerelerin alınlıklarında lotuslu, palmetli ve kıvrık dallardan oluşan kalem işi süslemeler bulunmaktadır.


Süleyman Paşa Medresesi (İznik)

İznik Süleyman Paşa Sokak ile Maltepe Sokağın kesiştiği köşede, Selçuklu medrese mimarisinin etkisinde kalmadan yapılmış, özgün nitelikli ilk Osmanlı medreselerinden birisidir. Kitabesi günümüze ulaşamamıştır. Ancak Sultan Orhan Gazi’nin büyük oğlu olan ilk Rumeli Fatihi Süleyman Paşa’nın ölümünden sonra babası Sultan Orhan Gazi tarafından düzenlenen 1361-1362 tarihli vakfiyesinde bu medreseden söz edilmiştir. Süleyman Paşa İznik’teki bu medrese dışında İznik’te ve Bender Yenişehir’de birer medrese daha yaptırmıştır. Medreseyi yaptıran Süleyman Paşa 1316-1317 yılında doğmuş, 43 yaşında bir av partisinde attan düşerek ölmüş, Gelibolu ve çevresinin fatihi olması nedeniyle Bolayır'a gömülmüştür.

Süleyman Paşa Medresesinin yapımı ile ilgili araştırmacılar çeşitli tarihler ileri sürmüşlerdir. Bu nedenle medresenin mimari yapısı ve Süleyman Paşa’nın yaşadığı dönem dikkate alınarak XIV.yüzyılın ortalarında yapıldığı sanılmaktadır. XIX.yüzyılın sonlarında da medrese onarılmıştır.

Avlulu medreselerin ilk örneklerinden olan bu yapının giriş kısmı dışa olmak üzere U şeklinde bir plan düzeni vardır. Medresede antik yapılardan alınan sütunlar ve sütun başlıkları kullanılmıştır. Girişin karşısında olan dershane bölümü ana eksenden kuzeye doğru kaydırılmıştır. Güneyinde hücrelerle bağlantıyı sağlayan dikdörtgen planlı, yarım beşik tonozla örtülü bir dehliz eklenmiştir. Kare planlı dershanenin üzeri tromplu bir kubbe ile örtülüdür. Avlunun etrafında yedi sütunun ve birbirleri ile duvarlarla sivri kemerli olarak bağlanan, üzerleri kubbeli sekiz bölüm bulunmaktadır. Bu revağın arkasında karşılıklı olarak üzerleri kubbeli dörder oda bulunmaktadır. Hücrelerin üzerindeki kubbeler kiremit kaplıdır. Dershanenin yanındaki iki hücre ile de medresenin toplam hücre sayısı 11 adettir. Bu odalar dışarıya dikdörtgen altlık, üstünde de yuvarlak ve alçı şebekeli pencerelerle açılmıştır. Ayrıca içlerinde ocak nişleri ve dolap yerleri bulunmaktadır. Bunlar avluya basık kemerli kapılarla açılmaktadır.

Medrese, moloz taş ve tuğladan yapılmıştır. Yer yer de bunların aralarına devşirme malzemeler katılmıştır.

Süleyman Paşa Medresesi restore edilmiş olup, günümüzde çiniciler çarşısı olarak kullanılmaktadır.


Orhan Gazi Medresesi (İznik)

İznik Ayasofyası yakınında olduğu sanılan, ancak günümüze hiçbir izi gelemeyen Orhan Gazi Medresesini XIV.yüzyılın ikinci yarısında İznik’i fetheden Orhan Gazi yaptırmıştır. Kaynaklarda Orhan Gazi’nin burada bir medrese yaptırdığı belirtilmiştir. Yine kaynaklardan öğrenildiğine göre, Osmanlı medreselerinin ilk örneklerinden biri olan bu yapıda Kara Hoca, Davud-i Kayseri ve Tacüddin-i Kürdi ders vermiştir. Ancak bu medrese ile ilgili, herhangi bir kazı çalışması yapılmadığından yeterli bilgi bulunmamaktadır.


Hayrettin Paşa Medresesi (İznik)

Hayrettin Paşa Medresesi XIV.yüzyılda hayrettin paşa tarafından Yeşil Cami yakınında, cami ile surlar arasındaki bir alanda yapılmıştır. Bu medreseden günümüze hiçbir kalıntı gelemediği gibi, yeri konusunda da herhangi bir bilgi yoktur. Hadis okutulduğundan ötürü de bu medreseye Darül-Hadis Medresesi ismi verildiği bilinmektedir.


Lala Şahin Paşa Medresesi (Mustafakemalpaşa)

Mustafakemalpaşa’da Lala Şahin Paşa’nın bir medrese yaptırttığı, vakfiyesinde yazılı değildir. Bununla beraber Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivinde bir araştırma yapan Prof.Dr.Ş.Yıldız Ötügen, Prof.Hakkı Acun, Doç.Hakkı Acun ve Sacit Pekak 1883-1884 tarihli bir kayıtta “Lala Şahin paşa Mahallesi’ndeki müruru zamanında harap olmuş bir kadı medresesinden” söz etmektedir. Ekrem hakkı Ayverdi ise, bu medresenin vakfiyede kayıtlı olduğunu, yakın tarihlere kadar gelebilen duvar kalıntılarının Lala Şahin Paşa Medresesine ait olduğunu ileri sürmektedir.

Medresenin bulunduğu yere 1923 yılında bir okul yapılmıştır. Okulun yapımı sırasında medresenin kuzey ve batı duvarlarının ayakta olduğu belirtilmiştir. Buna dayanılarak büyük kesme taşlarla yapılan medresenin kuzey duvarında üstte altı, altta da dört yuvarlak pencere o dönemde görülmüştür. Bunun dışında medrese ile ilgili herhangi bir kalıntı günümüze gelememiştir.


Sinan Paşa Medresesi (Yenişehir)

Osmanlı Sadrazamlarından ve Yemen Fatihi olarak tanınan Sinan Paşa Yenişehir’de kendi ismini taşıyan cami, medrese, imaret ve bir arastadan oluşan külliye yaptırmıştır. Topkapı Sarayı Müzesi, Sinan Paşa arşivindeki bir hüccete göre (1598) bu yapı topluluğunun XVI.yüzyılın sonlarında yapıldığı anlaşılmaktadır.

Sinan Paşa Camisinin kuzey-güney doğrultusunda Sinan Paşa’nın medresesi bulunmaktadır. Medrese tek sıra halinde, kare planlı üç eyvan ile dört kapalı mekandan meydana gelmiştir. Medresenin yapımında simetri gözetilmemiştir. Güneyden başlayan kapalı mekan-eyvan düzeni eksenin kuzey yönünde iki kapalı mekan ve bir eyvanla sonuçlanmaktadır. Kuzeydeki kapalı mekan doğu duvarı ekseninde bir, diğer eksenlerde de ikişer pencere ile aydınlatılmıştır. Bu eyvanlar birer kemer ile avluya açılmaktadır. Yapının avluya bakan sivri kemerli doğu cephesi kısmen tahrip olmuştur. Yapının güney cephe duvarına batıda daha alçak bir duvar eklenmiştir. Bu duvarın ortasında da külliyenin giriş kapısı bulunmaktadır. Bu kapı içten yuvarlak kemerli ve iki basamaklıdır.

Medresenin duvarlarında moloz taş ve tuğla kullanılmıştır. Bütün mekanların üzeri küçük pandantifli kubbelerle örtülmüştür.

 
 
  Bugün 6510 ziyaretçi (9920 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol